12 Yaş Altı Çocukların Ebeveynlerine veya Vasiye Verilen Emir

34 views
28 mins read

12 yaş altı çocukların ebeveynlerine veya vasiye verilen emir aracı, belediye başkanına verilen en kapsamlı önleyici yetkilerden biri olarak, belediye sınırları içinde kamu düzeni ve güvenliğin sağlanmasında kritik bir rol oynar. Yasama organı, Belediye Kanunu’nun 172b maddesi ile, tekrar eden kamu düzenini bozucu davranışlar sergileyen çocuklar söz konusu olduğunda ve bu davranışların gelecekte artabileceğine dair ciddi endişeler mevcut olduğunda yerel yönetimlerin müdahale edebilmesine yasal bir temel oluşturmuştur. Bu tedbir özellikle, kamu alanlarında istenmeyen davranışlar geliştirmiş çocuklara yöneliktir ve toplumun çıkarları ile savunmasız bireylerin korunması, ebeveynlerin çocuklarını yetiştirme özgürlüğü ile dengelenir. Bu emir, yalnızca idari bir formalite olmayıp, kamu düzeninin korunması, yıkıcı davranışların önlenmesi ve mahallelerdeki sosyal bütünlüğün sağlanmasıyla doğrudan ilişkili, titizlikle planlanmış bir hukuki araçtır.

172b maddesinin önleyici niteliği, müdahale stratejisinde net bir değişimi ortaya koyar: öncelik cezalandırmada değil, davranışların kötüleşmesini önlemek için erken müdahalede bulunmaktır. Bu durum, aile içi müdahale ile kamu güvenliği arasında hassas bir denge gerektirir; belediye başkanı, hem çocuğun hem de toplumun çıkarlarını dengeleyen merkezi bir otorite olarak hareket eder. Emir verilerek, yetkililer tekrar eden kamu düzeni ihlallerine zamanında müdahale edebilir ve üçüncü kişilere olası zararları sınırlayabilir. Bazı durumlarda, emrin yerine getirilmemesinin etkileri soyut değildir; vatandaşlar, tehdit, taciz veya maddi/bedensel zarar gibi tekrar eden olumsuz davranışlardan doğrudan etkilenebilir. Bu bağlamda, emir yalnızca idari bir adım değil, toplumsal risklere yönelik hukuki ve politik bir tepkidir.

Hukuki çerçeve ve yetkiler

12 yaş altı çocukların ebeveynlerine verilen emrin hukuki çerçevesi, Belediye Kanunu’nun 172b maddesinde açıkça tanımlanmıştır ve belediye başkanına, tekrar eden bozucu davranışlar karşısında önleyici tedbirler alma yetkisi vermektedir. Bu hüküm, aynı kanunun 172 ve 174. maddelerinde belirtilen mevcut kamu düzeni koruma araçlarını tamamlar ve belediye başkanının yerel güvenliğin koruyucusu olarak merkezi rolünü vurgular. Maddenin hukuki yapısı, ebeveynlerin çocuklarını yetiştirme özgürlüğü ile toplumun kamu düzenini koruma ihtiyacını dengelemeyi amaçlar. Yasama organı, ailenin seviyesinde müdahale eden bir tedbir seçmiş ve çocuk koruma hizmetleri kapsamında en ağır araçları, örneğin evden alınma veya yoğun aile müdahalesi gibi yöntemleri doğrudan kullanmamayı tercih etmiştir.

172b maddesinin uygulanması, belediye başkanına, durumun ciddiyetinin emir vermeyi haklı çıkarıp çıkarmadığını belirleme konusunda geniş bir takdir yetkisi sağlar. Bu, çocuğun davranışlarının, önceki olayların ve bağlamın sistematik ve belgelenmiş bir analizini gerektirir. Emir, yalnızca tekrar tekrar kamu düzenini bozan çocuklara yöneliktir ve ilk kez suç işleyenlere uygulanamaz. Bu sınırlama, yetkinin önleyici ve cezai olmayan niteliğini vurgular: amaç, davranışların kötüleşmesini kontrol etmek ve riski önlemek, tekil bir olay nedeniyle ceza vermek değildir.

Hukuki çerçeve ayrıca, emrin her zaman ihlalin ciddiyeti ve çocuğun ile ailenin özel koşulları ile orantılı olmasını garanti eder. Ebeveynlerin veya vasilerin sorumlulukları açıkça tanımlanmış ve bu sorumluluklar gözetim ve uyum yükümlülüğü ile ilişkilendirilmiştir. Belediye başkanı, emri bölgesel veya belediye düzeyinde uygulayabilir, bu da aracın yerel güvenlik ve düzen stratejilerinin bir tamamlayıcısı olmasını sağlar. Hukuki çerçeve, emrin süresi, değiştirilmesi ve iptali için de parametreler belirleyerek orantılılık ve esnekliği güvence altına alır.

Emrin amacı

12 yaş altı çocukların ebeveynlerine veya vasilerine verilen emrin amacı, kamu düzenini sağlamak, vatandaşları korumak ve üçüncü şahıslara zarar veya yaralanma riskini en aza indirmek için çocukların istenmeyen davranışlarının kötüleşmesini önlemektir. Bu araç, cezai bir tedbir olarak tasarlanmamıştır; tekrar eden bozucu davranışları önlemeye yönelik önleyici bir tedbirdir. Emir, çocuklar kamu düzenini sistematik olarak bozduğunda ve bu davranışların devam etmesi veya kötüleşmesi ihtimali ciddi olduğunda uygulanır.

Emrin bir diğer amacı, ebeveynlerin veya vasilerin rolünü güçlendirerek, çocuklarının gözetimi ve yönlendirilmesinden açıkça sorumlu olmalarını sağlamaktır. Yasama organı, ebeveynlerin, yıkıcı davranışların önlenmesinde ve riskli davranışların kontrolünde kritik bir bağlantı olduğunu kabul eder. Hukuki sorumluluk verilmesi, aracın önleyici karakterinin tamamen uygulanabilmesini sağlar. Emir aynı zamanda bir uyarı işlevi görür: ebeveynleri durumun ciddiyeti konusunda uyarır ve davranışlar zararlı olaylara yol açmadan önce zamanında müdahaleyi teşvik eder.

Emir, yerel düzenleme stratejileri, gençlik politikası ve gençlerin neden olduğu sorunları azaltmaya ve toplum güvenliğini artırmaya yönelik sosyal müdahalelerle entegre edilerek politika boyutu kazanır. Gençlik politikası ile bağlantı kurularak, bireysel vakaların izole edilmesi önlenir ve kamu düzeninde yapısal bir iyileşme sağlanır. Önlem bilinçli olarak geçici tutulur, bu da aracın orantılılığını ve etkinliğini güçlendirir.

Emrin içeriği – çocuğun gözetimi

Emir, ebeveynleri veya vasileri, çocuğun belirli alanlarda ebeveyni veya atanan gözetmeni olmadan bulunmamasını ve çocuğun belirli günlerde veya saatlerde halka açık alanlarda bulunmamasını sağlamaya zorlayabilir. Bu sınırlamanın amacı iki yönlüdür: tekrar eden bozucu davranış riskini azaltmak ve çocuğu kendisinin veya başkalarının tehlikede olabileceği durumlardan korumaktır. Emrin hukuki formülasyonu, yasaklanan alanlar ve saatlerin açık bir şekilde belirtilmesini ve sorumlu ebeveynin veya vasinin tanımlanmasını gerektirir.

Emir ayrıca en fazla iki ek gözetim görevlisinin atanmasına izin verebilir, bu da uygulanabilirlikte esneklik sağlar ve ebeveynlerin tedbiri pratik şekilde yerine getirmesine olanak tanır. Önleyici karakteri gereği, emir her zaman orantılı ve hedefe yönelik olmalı, emre yol açan davranışlar açıkça belirtilmelidir. Emir sözlü veya yazılı verilebilir; ancak yazılı dokümantasyon hukuki netlik ve uyumun denetlenmesi açısından esastır.

Emir, ebeveynler veya vasiler ile yetkililer arasındaki iş birliğini de vurgular. Bu yalnızca bir kısıtlama değildir; ebeveynlerin çocuğun davranışını yönlendirmede aktif rol aldığı bir çerçeve oluşturur. Ebeveynlerin katılımı, aracın başarısı için kritik öneme sahiptir, çünkü uyum ancak gözetim gerçekten sağlandığında ve önleyici rehberlik verildiğinde etkili olur.

Emrin süresi ve geçerliliği

Emir her zaman geçici olup en fazla üç ay süreyle geçerlidir; bu süre zarfında belediye başkanı emri değiştirebilir veya iptal edebilir. Kısa süre, orantılılığı ve ikincil tedbir ilkesini garanti altına almak ve ebeveynlerin çocuklarını yetiştirme özgürlüğünü gereksiz yere kısıtlamamak için bilinçli olarak seçilmiştir. Bu sınırlı süre, emrin etkinliğinin değerlendirilmesine ve çocuğun davranışlarındaki değişiklikler veya aile koşullarındaki önemli iyileşmeler durumunda uyarlamaya olanak tanır.

Geçerlilik süresi boyunca belediye başkanı, belirli durumlarda muafiyet verebilir; örneğin, ebeveynler yeterli alternatif önlemler aldığını gösterebiliyorsa veya olağanüstü koşullar, emrin sıkı şekilde uygulanmasını makul kılmıyorsa. Bu esneklik, aracın önleyici karakterini güçlendirir; temel amaç, istenmeyen davranışı yönlendirmek ve önlemektir, cezalandırmak değildir.

Emrin geçici niteliği, belediyenin idari verimliliğini artırır; geçici önlemler, uzun süreli müdahaleler veya çocuk koruma süreçlerine kıyasla daha az karmaşık prosedürler gerektirir. Aynı zamanda, bu araç ebeveynlerin ne yapmaları gerektiğini açıkça bilmesini sağlar ve yetkililer, emrin uygulanmasını etkili bir şekilde denetleyebilir ve ihlaller durumunda uygun takip önlemleri alabilir.

Uygulama Kriterleri

12 yaş altı çocukların ebeveynlerine veya vasilerine verilen emrin uygulanması, Belediye Kanunu’nun 172b maddesinde belirtilen özel kriterlere sıkı bir şekilde bağlıdır. Öncelikle, çocuğun kamuya açık alanlarda tekrarlayan şekilde huzursuzluk yaratıcı davranışlarda bulunması gerekmektedir. Bu davranışlar bireysel veya grup halinde ortaya çıkabilir ve objektif olarak kanıtlanabilir olmalıdır; örneğin, önceki polis veya belediye bildirimleri ya da kayıtlı olay raporları ile. Önemli olan, çocuğun ilk defa suç işleyen olmamasıdır; yasama organı, emrin yalnızca kamu düzeni ve güvenliği için gerçek bir tehdit oluşturan davranış kalıplarına sahip durumlarda uygulanmasını amaçlamış ve böylece müdahalenin orantılı ve hedefe yönelik olmasını sağlamıştır.

Ayrıca, yasa, kamu düzeninin daha fazla bozulacağına dair ciddi bir endişe olmasını şart koşar. Bu, belediye başkanının emri hafife alarak veremeyeceği anlamına gelir; çocuğun yeniden huzursuzluk yaratma riski yüksek olduğuna dair objektif göstergeler bulunmalıdır. Bu göstergeler, sistematik olarak mal ve mülke zarar verme, agresif çatışmalar veya mahallelerde sosyal huzurun ciddi şekilde bozulması gibi durumları kapsayabilir. Değerlendirme hem hukuki hem de fiili temellere dayalıdır; önceki olaylar, aile koşulları gibi bağlamsal faktörler ve ebeveynlerin veya vasilerin gözetim düzeyi dikkate alınır.

Emir yalnızca kamuya açık yerlerde uygulanır ve daha geniş toplumu doğrudan etkileyen davranışlara odaklanır. Belediye başkanı, emrin gençlik politikası ve yerel güvenlik stratejileri çerçevesinde uygun olup olmadığını dikkatle değerlendirmelidir. Değerlendirmenin objektifliği ve somut risklerle bağlantısı, emrin rastgele verilmediğini, aksine tahribat, yaralanma veya ciddi kamu düzeni ihlallerine yol açmadan önce zamanında müdahaleyi sağlayan önleyici bir tedbir olduğunu garanti eder.

Gözetim ve Uygulama

Emrin gözetimi ve uygulanmasından birincil olarak çocuğun ebeveynleri veya vasileri sorumludur. Çocuğun kendisine getirilen sınırlamalara uymasını sağlamak yasal sorumluluklarıdır. Bu, çocuğun yasaklanmış alanlarda bulunmasını veya belirli saatlerde dışarıda olmasını önlemenin yanı sıra, huzursuzluk yaratan davranışların tekrarlanmasını engellemek için çocuğun davranışını aktif olarak yönlendirmeyi de kapsar. Belediye başkanının rolü denetleyici ve koordinatiftir; uyumu izleyebilir ve gerektiğinde emrin etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için polis veya diğer yetkili makamları devreye sokabilir.

Uygulama öncelikli olarak önleyicidir ve ceza hukuku niteliğinde değildir. İhlal durumunda belediye başkanı, emrin yeniden değerlendirilmesi veya sosyal müdahaleler ya da çocuk hizmetlerine yönlendirme gibi ek önlemleri düşünebilir. Emirlerin ve bunların uygulanmasının belgelenmesi ve belediye tarafından kaydedilmesi, yasalara uygunluk ve etkinlik açısından kritik öneme sahiptir. Okullar, mahalle arabuluculuğu ve diğer sosyal ortaklarla işbirliği, gözetim ve rehberliği güçlendirebilir ve riskli davranışların bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesini sağlar.

Gözetimin uygulanması dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Yerel durum, çocuğun davranışının ciddiyeti ve ebeveynlerin veya vasilerin aktif gözetim kapasitesi göz önünde bulundurularak esneklik sağlanmalıdır. Temel amaç her zaman önleyicidir: çocuğun kendine, başkalarına veya kamu düzenine zarar vermesini önlemek ve aynı zamanda ebeveynlerin eğitici sorumluluklarını etkin şekilde yerine getirmelerini sağlamaktır.

Belediye Başkanının Değişiklik veya İptal Yetkisi

Belediye başkanının, emri geçerlilik süresi içinde değiştirme, tamamen iptal etme veya belirli durumlarda muafiyet verme yetkisi vardır. Bu yetki, emrin orantılı ve gerekli olmasını sağlamak için hayati öneme sahiptir; böylece emir, çocuğun ve ailenin mevcut durumu ile her zaman uyumlu olur. Örneğin çocuğun davranışı önemli ölçüde değişirse veya emrin sıkı şekilde uygulanmasının mantıksız olduğu durumlar varsa, belediye başkanı kararı uyarlayabilir.

Değişiklik ve iptal, emrin önleyici niteliğinin korunması için de gereklidir. Esneklik sağlanarak ebeveynlerin gereksiz şekilde yük altında kalması önlenir, aynı zamanda kamu düzeni ve güvenliğinin korunması sürdürülür. Değişiklik veya iptal süreci dikkatli bir değerlendirme gerektirir, ebeveynlerin veya vasilerin sürece dahil edilmesi ve kararın yazılı olarak gerekçelendirilmesi zorunludur. Bu, şeffaflık, yasallık ve doğru idari uygulama sağlar.

Olağanüstü durumlarda, belediye başkanı belirli durumlar için muafiyet verebilir; örneğin alternatif önlemler, uyumu ve önlemeyi aynı derecede sağlayabiliyorsa. Bu, emrin katı bir araç olmadığını, her bireysel durumun özel koşullarına uyarlanabilen esnek bir hukuki araç olduğunu gösterir; aynı zamanda stratejik hedef olan kamu düzenini koruma ve bozucu davranışları önleme odaklıdır.

Ebeveynlerin veya Vasilerin Rolü

Ebeveynler veya vasiler, emrin uygulanmasında merkezi bir konumda olup, uyumdan birincil olarak sorumludur. Emir, onları açıkça, çocuğun davranışını yönlendirme, yasaklanan eylemleri denetleme ve gerektiğinde ek gözetmenler atama pozisyonuna yerleştirir. Bu sorumluluk, emir ile belirtilen tüm zamanları ve yerleri kapsar ve hem doğrudan uygulanmayı hem de istenmeyen davranışların tekrarlanmasını önlemek için çocuğun aktif şekilde yönlendirilmesini içerir.

Ebeveynlerin veya vasilerin katılımı, emrin etkinliği için kritik öneme sahiptir. Aktif iş birliği olmadan, önleyici tedbir amacına ulaşamayabilir ve hem çocuk hem de vatandaşlar ve yerel toplum, tekrarlayan huzursuzluk davranışlarının sonuçlarına maruz kalabilir. Emir, ebeveynlerin birer eğitici ve güvenlik ile düzenin korunmasından sorumlu kişi olarak rollerini güçlendirir ve aynı zamanda uyulmaması durumunda hukuki sonuçlar hakkında bilgilendirir.

Ebeveynler ve vasiler, haklarını koruyan, aynı zamanda açık yükümlülükler getiren hukuki bir çerçeve içinde hareket eder. Bu, aile özerkliği ile toplumsal sorumluluk arasında bir denge sağlar ve ortak hedef, davranış problemlerinin tırmanmasını önlemek ve hem çocuğun hem de daha geniş toplumun refahını ve kamu düzenini korumaktır.

İtiraz ve Dava Hakkı

12 yaş altı çocukların ebeveynlerine veya vasilerine verilen emir, Genel İdari Usul Kanunu (Awb) kapsamında bir karar olarak nitelendirilir. Bu, ebeveynlerin veya vasilerin kendilerine verilen emre karşı itiraz etme hakkına sahip olduğu ve durumlarının hukuki olarak incelenebileceği anlamına gelir. Emrin yazılı gerekçesi kritik öneme sahiptir; belgede, uygulanan önleme kararına yol açan davranışlar veya koşullar, emrin amaçladığı hedefler ve kararın hangi hukuki temellere dayandığı açıkça belirtilmelidir. Bu sürecin şeffaf olması, emrin keyfi veya orantısız şekilde uygulanmasını önler.

Ayrıca, Awb, uygulamada mümkün olduğu ölçüde, tarafların görüşlerini sunma hakkı için bir çerçeve sağlar. Ebeveynler veya vasiler, görüşlerini sunma fırsatına sahip olmalı; böylece önleyici uygulama ile aile haklarının korunması arasında bir denge sağlanır. Bu süreç, keyfi sınırlamaları önler ve emrin meşruiyetini güçlendirir. Aynı zamanda emrin orantılılığının değerlendirilmesini de sağlar; böylece ebeveyn özgürlüğü ve aile özerkliği üzerindeki sınırlamalar, önleyici amacın gerçekleştirilmesi için gerekli olanla sınırlı kalır.

Hukuki çerçeve, çocuğun aile yaşamına aşırı veya gereksiz müdahaleye karşı korunmasını da sağlar. Emir her zaman orantılı ve ikincillik ilkesine uygun şekilde uygulanmalıdır. Geçici ve hedefe yönelik bir önlem uygulanmasıyla hem ebeveyn hakları hem de çocuğun refahı korunurken, aynı zamanda toplumda kamu düzeni ve güvenlik sağlanır. Ebeveynlere, emrin haksız yere verilmesi durumunda karşı önlemler alma imkanı sağlayarak, toplumun korunması ile aile hakları arasında dikkatli bir denge kurulmuş olur.

Önleyici Niteliği ve Politik Çerçeve

12 yaş altı çocukların ebeveynlerine verilen emir, özünde bir önleyici araçtır. Birincil amacı, halihazırda sorunlu davranış örüntüsü göstermiş çocuklar tarafından kamu düzeninin tekrar tekrar bozulmasını önlemektir. Bu önlem kesinlikle cezai nitelikte değildir; odak noktası, üçüncü taraflara zarar gelmeden veya davranışların daha fazla tırmanış göstermeden önce rehberlik, denetim ve müdahaleyi sağlamaktır. Önleyici niteliği sayesinde, çocuğun ileride ceza adaleti sistemine dahil olma riski veya kapsamlı sosyal hizmet müdahalelerine ihtiyaç duyulma olasılığı azalır.

Emrin politik çerçevesi, bu önleyici önlemi bütüncül bir gençlik politikası yaklaşımıyla entegre eder, polis, okullar ve yerel topluluklarla iş birliğini destekler ve bozucu davranışları azaltmaya yönelik yapısal müdahaleleri kapsar. Emrin etkinliğinin değerlendirilmesi önemlidir: araç dinamik ve esnek olmalı, çocuğun ve ailenin durumuna uyarlanabilmelidir. Üç ayı geçmeyen kısa süreli önlemler, orantılılık ve esneklik sağlar, ebeveynler ve çocuklar için gereksiz kısıtlamaları önler.

Ayrıca emir, bireysel ihtiyaçlara uygun çözümler sunma imkanı sağlar. Her çocuk ve her aile benzersizdir, bu nedenle emir, bireysel koşullara özel olarak uyarlanabilir. Bu, standart müdahalelerin yetersiz olduğu ve erken önlemenin daha fazla tırmanışı önlemek için gerekli olduğu durumlarda aracı etkili kılar. Önleme, rehberlik ve hukuki uygulanabilirliğin bu kombinasyonu sayesinde emir, hem kamu düzenini hem de çocuğun refahını koruyan güçlü bir araç haline gelir ve aynı zamanda uyum ve denetim için açık bir hukuki temel sağlar.

Avukatın rolü

Previous Story

Güvenlik Bölgeleri Kanunu

Next Story

Geçici Evden Uzaklaştırma Yasası

Latest from Kamu Düzeni ve Güvenliği

Halk Sağlığı Yasası

Halk Sağlığı Yasası, Hollanda sağlık sistemi ve kamu düzeninin sürdürülmesinde hukuki ve örgütsel bir temel oluşturur.

BIBOB Yasası

Kamu ihalelerinde bütünlüğün teşvik edilmesine ilişkin yasa, yaygın olarak BIBOB Yasası olarak bilinir, Hollanda hukuk sisteminde

Çocuk Koruma Önlemleri

Çocuk koruma önlemleri alanı, öncelikli olarak çocukları istismardan, ihmalden ve gelişimlerini ciddi şekilde tehdit eden diğer

Güvenlik Bölgeleri Kanunu

Güvenlik Bölgeleri Kanunu, Hollanda’da bölgesel kriz yönetiminin hukuki temelini oluşturur ve afet yönetimi ile kriz müdahalesinin